***BEYLİKDÜZÜ BELEDİYE BAŞKANI İKEN ***
-1-İmamoğlu'ndan Gazeteciye Beni Başkanım Diye Yazacaksın. Chp'li gazeteciler Yazarken Başkanım Erdoğan diye mi yazıyor? veya akp ye yakın yazarlar yazı yazarken Başkanım Recep Tayip Erdoğan mı diyor? veya Erdoğan Beni yazarken başkanım diye yazmıyorsan bana soru soramazsın diye gazeteciyi azarladığını düşünün...
.....................
-Gazeteci: Kaçakları Şikayet eden kişiler ahlaksız mı?
-İmamoğlu: Kaçak değil. Bölgenin
-İmamoğlu: Burda Başkanım dediğin gibi başka yerde de Başkanım diye yazarsan konuşuruz seninle
-Gazeteci: Öylemi Başka türlü konuşamıyor muyuz?
............................
2-Chp'lilerden Ekrem İmamoğlu'na Ağır Eleştiriler. (17.12.2018)
Cumhuriyet Halk Partisi; gözünü ihtiras bürümüş, kifayetsiz muhterislerin ve onların yaverlerinin, siyasi kariyer planlama ve sıçrama tahtası değildir.
Cumhuriyet Halk Partisi; bir grup işbirlikçinin, bir grup beton lobisinin, bir grup imar talancısının değil, halkın partisidir.
CHP Beylikdüzü Parti üyelerinden, Mustafa Goçküncü, Dr. Deniz Cuhali, Av. Reis Sönmez, Av. Sahin Erol, Turgay Eminoğlu, Necati Çetinkaya, Ramazan Bezem, Ümit Giriş, Feyzullah Aslan ve Yetkin İnan imzasıyla Beylikdüzü'nde belediye Başkan adaylığı ile ilgili Başkan Ekrem İmamoğlu'nu hedef alan bir bildiri yayınlandı.
Mevcut belediye başkanı, ilçe başkanı ve yönetimi, aday belirleme sürecini bu anti demokratik yöntemi fırsat bilerek ganimete dönüştürme gayretindedirler.
İsmi partimizin İBB Başkan adayı olarak öne çıkan belediye başkanı; parti örgütünü, üyeleri ve seçmen iradesini yok saymaktadır. Mevcut belediye başkanı, ilçe yönetimi ve bazı partilileri ilçe merkezine toplayarak “Ben İstanbul Büyükşehir adayıyım, Beylikdüzü’nde de yerime kimi istersem onu koyarım. Bana bu yetki Genel Başkan tarafından verildi” gibi açıklamalar yapmaktadır. Bu davranış biçimi ne parti içi hukukla ne de etik ve ahlakla örtüşmeyen bir anlayışı sergilemektedir.
Cumhuriyet Halk Partisi; gözünü ihtiras bürümüş, kifayetsiz muhterislerin ve onların yaverlerinin, siyasi kariyer planlama ve sıçrama tahtası değildir.
Cumhuriyet Halk Partisi; bir grup işbirlikçinin, bir grup beton lobisinin, bir grup imar talancısının değil, halkın partisidir.
Adayımız....hiçbir şaibeye bulaşmamış birisi olmalıdır.
Adayımız, kentin rantını bir avuç imar yağmacısına değil, kentlisine ve kentine kazandırabilecek,
Kaynaklar: flashaber, haberekspress Detay Tıklayınız.
Detay:
CUMHURİYET HALK PARTİSİ BEYLİKDÜZÜ ÜYESİ ARKADAŞLARIMIZA ÇAĞRIMIZDIR
Değerli Partili Arkadaşlarımız,
Hepimizin bildiği gibi, ülkemiz 2019 Yerel Yönetimler Seçimine hazırlanıyor. Bu seçimler öncesinde, üyeler ve seçmen nezdinde doğru adayların saptanması, bu konuda partimizde eylem ve söylem birliğinin sağlanması oldukça önem taşımaktadır. Zira bu seçimler, ülkemizin içinde bulunduğu karanlık gidişata dur demenin son çıkışıdır.
Tüzüğümüze göre adaylar; merkez ataması, eğilim yoklaması ve ön seçim yöntemleri ile belirlenebilmektedir. Ancak, yerel seçimlerde partimizin belediye başkan adayları, uzun zamandan bu yana parti Genel Merkezimizdeki dar bir kadro tarafından, belediye meclis üyeleri ise; bu dar kadronun atadığı belediye başkan adayı tarafından belirlenmektedir.
Bu yöntem; belediye başkanı ve meclis üyelerini belirlemede, liyakattan uzak, siyasal bir duruşu ve “hikayesi” olmayan, hatta parti ile hiçbir bağı bulunmayan kimliklerin belediye başkan adayı yapılmasına yol açmaktadır. Sonuç olarak bu yöntem, belirlenen bu adayların, belediye başkanı seçilseler de, parti örgütü ve yönetiminden uzak, tek başına yönetme keyfiyetine yol açmaktadır.
Böylesi bir anlayışın, dar bir kadronun parti içi iktidarından başka bir işe yaramadığı tarihsel olarak sabittir. Sol ve sosyal demokrat partiler yapıları ve program itibariyle, parti örgütü ve üye temeline oturan partilerdir. Bundan vazgeçerek ve görmezden gelerek, sağ partilere öykünerek, sağın dilini kullanarak, iki dudak arasında parti yönetmek ve aday belirlemek, ne partiye, ne de ülkeye yarar sağlamaz. Bu durum, ülkenin bugün geldiği somut koşullardan da açıkça anlaşılmaktadır.
Bütün bu somut gerçekler orta yerdeyken, üzülerek belirtmeliyiz ki, Genel Merkezimiz, bu sefer de deyim yerinde ise,“Atı, arabanın önü yerine arkasına koşmuştur.” Yerel seçimlerle ilgili adaylık başvurusunun adaylaşma yönteminin belirlenmesinden önce yaptırılması bunun açık bir örneğidir.
Yukarıda yazdığımız tüm bu tespitler ışığında, şunu söyleyebiliriz ki, yerelimiz olan Beylikdüzü’nde de benzer bir süreç işletilmeye çalışılmaktadır. Mevcut belediye başkanı, ilçe başkanı ve yönetimi, aday belirleme sürecini bu anti demokratik yöntemi fırsat bilerek ganimete dönüştürme gayretindedirler. İsmi partimizin İBB Başkan adayı olarak öne çıkan belediye başkanı; parti örgütünü, üyeleri ve seçmen iradesini yok saymaktadır. Mevcut belediye başkanı, ilçe yönetimi ve bazı partilileri ilçe merkezine toplayarak “Ben İstanbul Büyükşehir adayıyım, Beylikdüzü’nde de yerime kimi istersem onu koyarım. Bana bu yetki Genel Başkan tarafından verildi” gibi açıklamalar yapmaktadır. Bu davranış biçimi ne parti içi hukukla ne de etik ve ahlakla örtüşmeyen bir anlayışı sergilemektedir.
Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri olarak; üyelikten ve seçmen hukukundan doğan hakkımızı kullanarak, bu tür dayatmaları kimden gelirse gelsin şiddetle reddediyoruz. Bilinmelidir ki; Cumhuriyet Halk Partisi birilerinin özel mülkiyeti misali keyfince kararlar alabileceği bir kurum değildir. Cumhuriyet Halk Partisi; gözünü ihtiras bürümüş, kifayetsiz muhterislerin ve onların yaverlerinin, siyasi kariyer planlama ve sıçrama tahtası değildir. Cumhuriyet Halk Partisi; bir grup işbirlikçinin, bir grup beton lobisinin, bir grup imar talancısının değil, halkın partisidir.
Bizler, yani Cumhuriyet Halk Partisi Beylikdüzü üyeleri; belediye başkan adayımıza ilişkin olarak, kişiler ve kimlikler üzerinden değil, öncelikle ilkeler ve değerler üzerinden bir tarif yapılmasını istiyoruz. O tarif ise bizce şudur:
-Adayımız; partide geçmişi, örgütte karşılığı, yaşadığı kentte tanınırlığı, seçmende karşılığı olan, hiçbir şaibeye bulaşmamış birisi olmalıdır.
-Adayımız; kentin sorunlarını halka sorarak, halk meclisleri kurarak çözmelidir.
-Adayımız, kentin rantını bir avuç imar yağmacısına değil, kentlisine ve kentine kazandırabilecek, eğitimli, “İNSANA DOKUNAN” birisi olmalıdır. Bu tariflerin dışındaki kimlikleri dayatanlar; bilinmelidir ki, Beylikdüzü’nde seçimlerin kazanılmasını değil, kaybedilmesini istemektedirler. Bunun en somut örneği 2009 yılında yapılan yerel seçimlerde yaşanmıştır. Partimiz ile geçmişi, partimiz ilkelerine dayalı bir hikayesi, örgütle hiçbir bağı olmayan, üyelerin bile tanımadığı ve kabul etmediği adayı seçmenin kabul etmesini düşünmek aymazlıktır.
Son olarak şu çok iyi bilinmelidir ki; bütün bu gerçekleri görmezden gelerek, Beylikdüzü’nde örgüte rağmen örgütün istemediği bir adayı dayatanlar, burada alınacak muhtemel bir seçim yenilgisinin ve tarihi vebalin sorumluları olacaklardır.
Beylikdüzü Üye İnisiyatifi
3-Chp'li Necati Çankayadan İmamoğluna Sert Eleştiriler(23.09.2016):
Başkan sokakta hırçın, yolda hırçın...
Beni aradı iğrenç bir konuşma yaptı...
Yalan söyleyerek beni hedef gösterdi...Yirmi otuz kişinin saldırısına uğradım...
Yalancı bir belediye başkanısın senin psikolojin bozulmuş...
Rantçı ve şakşakçılarla bir gün yolda kalırsın.
Eleştirilere açık olmalısın yüzüne konuşana saldırma, eleştiri yapanlara saldırma...
ÖRGÜT TOPLANTILARI NASIL OLMALI
Örgüt toplatılarında muhalefet olmazsa olmazlardandır nemalananlar şakşakcılar yağcılar balcılarda olmazsa olmazlardandır dünkü örgüt toplantısında bunların hepsi vardı çok güzel bir ortamdı lakın belediye başkanı herhalde festival alanıyla örgüt toplantısını karıştırmış olmalı çünkü başkan sokakta hırçın yolda hırçın bir tek festival alanlarında sakın rant siyaseti yaparsan sokağa çıkacak yüzünde kalmaz korumalarla dolaşırsın adında beylikdüzünün rte si olur.
Bunu halk örgüt söylüyor dün millet vekilimiz ali şekeri hedef gösterdi o milletin vekiliydi onun üslubunu önemsemedi, benden önce konuşma yapan sevinç hanımı gösterdi o bir hamfendiydi onun üslubuna uymadı ve sıra bana gelmişti daha önce beni telefonla aradı iğrenç bir konuşma yaptı herhalde kendini holdingin başında sanıyordu beni çalışanı sonra ben konuşmamla onun bir ilçede belediye başkanı olduğunu hatırlattım ama o hedefe koymuştu beni ve örgüt toplamtısında yalan söyleyerek beni hedef gösterdi bende beyanlarının yalan olduğunu söylemeye yeltendim sandalyeden kalkmadan yirmi otuz kişinin saldırısına uğradım ve bu adam bizim partimizi temsil ettiği gibi belediye başkanı bu arbedede beni ite kalka dışarı attılar üstümü parçaladılar ben yapanları bilmiyorum bilmekte istemiyorum bakış açımı o arkadaşlara karşı değiştirmek istemiyorum
Lakin belediye başkanı bana ithamda bulunduğu şeyleri kanıtlasın bütün örgütten özür dilemeye hazırım ve burdan bir kez daha söylüyorum yalancı bir belediye başkanısın senin psikolojin bozulmuş daha önce bize ailem diyordun aile içinde hatalarda olabilir hataları şiddetlemi çözüyorsun sen sosyal demokrat bir partiyi temsil ettiğini unutmuşsun sen gelip geçicisin chp kurumsaldır halktır bir an önce özüne dönmeni temenni ediyorum rantçı ve şakşakcılarla bir gün yolda kalırsın
eleştirilere açık olmalısın yüzüne konuşana saldırma eleştiri yapanlara saldırma bizi beş on çapulcu muhalif diye tanıtmışsın ama senin tahmin edemiyeceğin kadar kalabalık yürekli gezi parkı çapulcularıyız bundanda gurur duyuyoruz senide özüne döndüğünde aramıza bekliyoruz...
**Saldırıya uğramasına rağmen soğuk kanlılığını koruyan İş Adamı Necati Çankaya, Olayla ilgili Parti üyelerini ve arkadaşlarını Usluplu olmaya davet etti.
Yanımda olup destek veren yada tettitkar konuşan yazan arkadaşlarıma sizlerden rica ediyorum üsluplarınıza dikkat edin tek bir arkadaşımın yoldaşımın tırnağının ucuna zarar vereni kesinlikle affetmem bizim kültürümüz konuşmaktan tartışmaktan doğrudan geçer beni başkasını yada benım adıma birini tehtit edenler benim yoldaşım arkadaşım olamaz bu tıp olayları bahane edip birbirini kıranlar ayrışanlar bizim arkadaşımız bizim yoldaşımız olamaz biz kendi sorunlarımızı kendimiz hallederiz kim yanlışsa o bütün örgütten özür diler ama bu işler tehditlefle bir yere varmaz ha ben tehdit edenlerin ayağına giderim kim benimle nasıl istiyorsa konuşuruz lütfen sevgi saygı sınırlarını aşmayalım seçimlerde yine hep beraber kolkola aynı amaç için çalışacağımızı unutmayalım birbirimizin yüzüne bakabileceğimiz seviyede kalalım hepinize sevgi ve saygılarımı sunarım tehtid edenlerin kötü niyetli olmadıklarına candan inanıyorum chp lıler kimseyi tehtid etmez konuşma kültürüyle her şeyi aşacağına inanıyorum...
-Başka bir facebook paylaşımında: Konuşma sırasındaki o parmağın ucundaki hedef benim aynı zamanda konuşmuyor bağırıyordu...
Kaynak: buyukhaber
4-İmamoğlunu Soru Soru Soran Gazetecilere Dayak(13.04.2017)
--İmamoğlu'na göre üç kağıtçı bir gazeteci! olsa da işinize gelmeyen soru sorsa bile gazetecinin mikrofonunu alır çıkması rica edilir, çıkmazsa zor kullanmak zorundayız denilebilir...
Ama direk tekme tokat insanların dövülmesi, küfürler edilmesi kabul edilemez...Aşağıdaki diğer haberleri okuyunca İmamoğlu'nun neler yapabileceği gözükmektedir.
Chp'ye yakın medyada fox Tv de İsmail Küçükkayanın Yöneteceği,Binali Yıldırım ve Ekrem imamoğlunun katılıcağı açık oturum için... İmamoğlunun Binalı Yıldırım İsmail Küçükkaya'yı arayıp soruları istemiş diyerek iftira atması nedir?Başkalarına üç kağıtçı demek kolay... İsmail Küçükkayanın bunu yalanlaması...
Kaynaklar: siyasetcafe, tweet, youtube, youtube2, buyukhaber
--Sürekli Gündem Olan Erdağının Ananı Al Git Hikayesine Gelelim.
-Söylem sıkıntılı, ifade bağırarak ve hakaretvari sanki bir yerlerden emir almışçasına...Sayın başbakan çifçinin hali kötü lütfen iki dakika dinler misiniz? Demek Yerine Hangi Yüzüle Geldiniz Buraya diyor...Aynısını İmamoğlu başbakan iken söylesin bakalım...Başına neler geliyor...
-Kemal Öncel(Çifçi): Sayın başbakan bu çifççinin hali ne olacakkk anamızııı ağlattınız be aşk olsun size aşk olsun tarım bakanınız anayasayı ihlal ediyor yetmedi mi be hangi yüzle geldin buraya hangi yüzle geliyor buraya yetti artık ya öldük bittik sayın başbakan...
-Erdoğan: Böyle bağırılmaz ki, terbiyesizlik yapma.
-Kemal Öncel: Terbiyesizlik yapmıyorum. Lütfen bana hakaret etmeyin. (Anamızı ağlattan hangi yüzle geldin dememiş sanki!)
Erdoğan: Artistlik yapma.
Kemal Öncel: Artistlik yapmıyorum, ben sanatçı değilim.
Erdoğan: İyi bir sanatçısın.
Kemal Öncel: Tarım Bakanımızın anayasayı ihlal ettiğini biliyor musunuz?
Erdoğan: Lan terbiyesizlik yapma.
Kemal Öncel: Lan mı?
Erdoğan: Evet.
Kemal Öncel: Lan mı? Canın sağ olsun.
Erdoğan: Şu anda çiftçiye ne verildiğinin farkında mısın?
Kemal Öncel: Ne zaman?
Erdoğan: Şimdi
Kemal Öncel: Benim mahsulüm öldükten sonra mı? 2 senedir anamız ağlıyor.
Erdoğan: Hadi ananı al git buradan